8 Eylül 2012 Cumartesi

Elveda Alp



Tıp hayatımın ilk stajına pediatriyle başlamış bulundum. Aslında ilk günden beri yazacak çok şey oldu, aslında çok da şey olmadı belki yeniyimdir diye, ama çoğunu unuttum gibi. O yüzden gerçekten anlatmak istediğim spesifik bir anım yok. Hani bir haftadır ne yaptım diye bir düşününce lise arkadaşımın ölümü geliyor aklıma. Hani o Blind Guardian konseri sonrası evine gittiğim, lisede yatakhanede üçüncü senemin başında aynı odaya düştüğüm için sevindiğim, sonra onun odasını değiştirmesiyle zaten ona asla söylemeyeceğim bir şey amaan neyse. "Ezik misin Cem?" deyişini duyar gibiyim. Seni kemerle falan bağlayıp oda oda gezdirmişlerdi. Hani yapılabilecek en sakat işlerden biriydi şimdi düşününce. Yıllık için yazı bile istemedik birbirimizden sonunda. İsteseydi ne yazacaktım; biraz önce belirttiğim anıların üstüne biraz daha küçük anı, iyi dilekler ve son. "Görüşürüz nasılsa" mı yazılıyordu onların sonuna, görüşemedik işte. Benden uzak bir yerde mutlu bir şekilde nefes alsaydın gün gelir kıskanabilirdim bile seni. Yok yok kıskanırdım kesin, kıskanmam dersem yalan olur. Kıskandığım kadar gurur da duyardım. Benim hayatıma yatakhane arkadaşları gibi insanlar kolay girmiyor. Beğen ya da beğenme. Aklımda şu dünyada tanıdığım kaliteli adamlardan biri olarak kaldın Alp. Sadece ikimizin bildiği bir sürü saçma sapan özel detay da bana kaldı artık. Artık sen olmadığına göre bunları hatırlamaya devam etmenin de bir anlamı kalmamıştır heralde. Seni kesin üzmüşümdür ama, umarım üç yıl sonra hala hatırlayacağın kadar kötü bir şey yapmamışımdır. Huzur içinde yat Alp Kaan Dönmez.

Kemal Kılıçdaroğlu müjde diye vaatler  sıralamış. Akıl sağlığımı korumak adına bu vaatleri yorumlamak istiyorum. 1) gençlerin ilk teknolojik...