27 Nisan 2012 Cuma

Fiberoptik Mahalle

Bugün eve geldiğimde değişik bir süprizle karşılaştım. Mahallede uzunca bir zamandır sürünen ttnet'in altyapı çalışmaları(üç senedir sürüyordu) sonunda bitmiş ve fiberoptik ağımız olmuş (iyi bak çok güzel TTNET o kadar da kötü değilmiş). E fiberoptik teknolojisi gelmiş ama kimsenin evinde buna uygun modem yokmuş. Bunun için de mahalleliye fiberoptik modem dağıtmaya karar vermişler, hem de bedavaya. Halihazırda 24 aylık kontrat imzalamış sadık(!) müşterilerine öncelik vermişler.

Adil Kullanım Limiti yaklaşık 4-5 yıldır var. Ama benim açımdan uygulamaya geçmesi 1-2 ayı buluyor. Önceleri 150-200 gb download'a karşılık hızımız hiç düşmezdi, şimdi ayın 20'sini geçtikten sonra 50gb kotayı aşmışsam hemen hızı 0.85 mbit'e düşürüyorlar. Sanırım modemi takmaya gelen çalışanların da bilmem kaç mbitlik modemi bağlarken akıllarında olan hız bu değildi:


Modemin kendisi 60'ların radyolarına benzemekle birlikte küçük bir radyatör çakması gibi duruyor. Şekil önemli değil tabi, önemli olan yapabildikleri demek istiyorum lakin 0.67 mbitlik hız, ne bileyim, bu alet için biraz(!) düşük gibi.


Neyse ben karşılaştığım bu süprize bakarken babam da TTNET yetkililerinin "Bundan sonra hızınız 32 mbit" dediğini bana söyledi. Şu anki hızım 0.67 mbit. Kendi elleriyle dağıttıkları en hızlı modemlerinden, fiberoptik altyapılarından bile adil kullanım kotası adaletinden caymayan TTNET'i can-ı gönülden kutlarım.

4 Nisan 2012 Çarşamba

Üçüncü Sınıf Biterken

Tıp fakültesinde üçüncü yılımın sonlarına gelirken şöyle bir geriye bakıyorum da; üç yıl önce şu vakitlerde tıp fakültesini kazanmak için nasıl da uğraşmışım, ne kadar gereksiz bir uğraşmış o. Halen öğrenci sıfatında olmama rağmen konu tıp olunca bir profesör egosuna sahibim, kendimi diğer tüm mesleklerden önemli bir iş yapıyor görüyorum. Ama bunları bana yaptıran tıp fakültesinin ta kendisi. Üniversite sınavlarına hazırlanıp bu yazıyı okuyan sevgili arkadaşım, sana sesleniyorum; başka türlü çekilmiyor da bu melet o yüzden götümüz iki karış havada geziniyoruz valla bak. Üç yıldır progresif bir biçimde içine çekiyor bu bilim adamı, dipsiz kuyu böyle konuyu iki elinle sarıp "he tamam bu kadarmış zamanla öğrenirim" ya da "ya bunu da öğrenmeme gerek yok işime yaramaz" diyemiyorsun. En iyi bildiğin konularda allah vurur hiç bilmediğin konularda peygamber tekme atar. Bilgi çağının değişmez gereksinimi olan karşılaştırma ihtiyacını bilemek için elinden geleni yaparsın çünkü nereden baksan diğer fakülteler geziyor sen mal mal ders çalışıyorsundur.

Kemal Kılıçdaroğlu müjde diye vaatler  sıralamış. Akıl sağlığımı korumak adına bu vaatleri yorumlamak istiyorum. 1) gençlerin ilk teknolojik...