31 Aralık 2012 Pazartesi

I wanted to freeze time.
I wanted to savor that moment...
...to live in that moment for a week.
But I couldn't stop it, only slow it...
...and before i knew it, she was gone.
Love is there if you want it to be.
You just have to see that it's wrapped in beauty
and hidden away in between the seconds of your life.
If you don't stop for a minute, you might miss it.
Cashback

12 Aralık 2012 Çarşamba

Şömine: Söylemesi Güzel, Yazması Kötü

< buraya şöminenin karşısında elinde bir sürü kağıtla oturmuş olan ben tasviri gelecek. yine ben dedim bak. >



Daha fotoğrafını çekmedim ama çekmeyi düşünüyorum. Şey, yaklaşık dört-beş senedir kendimce önemli gördüğüm bazı şeylerden artık kurtulmaya karar verdim. İki sene önce gelen de var iki ay önce gelen de. Hani eski olanlar daha değerli tabi. Yırtmak lazım şimdi bütün bunları, içinde tonlarca özel şey vardır. Pof. Şömine olsa ne güzel olurdu şimdi bak. Biraz yanık kokardı ama o kadar da olsun. Çok fazla kağıt yırtınca elinizde varlığından bihaber olduğunuz kasların ağrıdığını hissediyorsunuz. Been there, done that. Yakmak her açıdan daha değerli. Şimdi bilsen bana gönder onları ben saklarım dersin. Yok olmaz o. Ben de saklardım ama işte. Bana kalsa hiçbir şeyi saklamazdım ama şu sosyal etik yok mu. Fotoğrafını da çektim lanet olsun.

19 Kasım 2012 Pazartesi


Hafızamızın, biz yaşlandıkça fazla yük taşımak istemeyen huysuz bir yük hayvanı gibi attığı ağırlıklar en sevmediği yükler midir, en ağırlar mı, yoksa en kolay düşenler mi?
Orhan Pamuk
Kara Kitap 

11 Kasım 2012 Pazar

Staj Sonu

Arada sırada yazarım demiştim ama çok olmuş yazmayalı. Bu arada pediatri stajının teorik kısmından geçip pratik kısmından şu an bile bilmediğim klinik semptomlarla oluşan bir ileum obstrüksiyonu ile kalmış bulunuyorum. Hakkında yazılacak çok şey var çünkü teorik sınavından geçip pratikten kalmak insana koyuyor. Son iki yıldır başarısız sınav geçirmediğim için daha da koyuyor. Bir de teorikte hakkını vere vere geçip pratikte karın ağrısı semptomlarını sayamamak koyuyor. Demek ki bilmiyorum diye düşünüyorum. Cık. Değil yani biliyorum. Benim de derdim bu ya işte: birilerinin benim bildiğim şeyleri takdir etmesi. Hani sonuç odaklı bir insan olmasam içim rahat dahiliye stajına başlayacağım ama o da olmuyor. Sonuç bütünleme. Demek bir yerde bir eksiklik var. Bir dahaki sefere olmasın.

8 Eylül 2012 Cumartesi

Elveda Alp



Tıp hayatımın ilk stajına pediatriyle başlamış bulundum. Aslında ilk günden beri yazacak çok şey oldu, aslında çok da şey olmadı belki yeniyimdir diye, ama çoğunu unuttum gibi. O yüzden gerçekten anlatmak istediğim spesifik bir anım yok. Hani bir haftadır ne yaptım diye bir düşününce lise arkadaşımın ölümü geliyor aklıma. Hani o Blind Guardian konseri sonrası evine gittiğim, lisede yatakhanede üçüncü senemin başında aynı odaya düştüğüm için sevindiğim, sonra onun odasını değiştirmesiyle zaten ona asla söylemeyeceğim bir şey amaan neyse. "Ezik misin Cem?" deyişini duyar gibiyim. Seni kemerle falan bağlayıp oda oda gezdirmişlerdi. Hani yapılabilecek en sakat işlerden biriydi şimdi düşününce. Yıllık için yazı bile istemedik birbirimizden sonunda. İsteseydi ne yazacaktım; biraz önce belirttiğim anıların üstüne biraz daha küçük anı, iyi dilekler ve son. "Görüşürüz nasılsa" mı yazılıyordu onların sonuna, görüşemedik işte. Benden uzak bir yerde mutlu bir şekilde nefes alsaydın gün gelir kıskanabilirdim bile seni. Yok yok kıskanırdım kesin, kıskanmam dersem yalan olur. Kıskandığım kadar gurur da duyardım. Benim hayatıma yatakhane arkadaşları gibi insanlar kolay girmiyor. Beğen ya da beğenme. Aklımda şu dünyada tanıdığım kaliteli adamlardan biri olarak kaldın Alp. Sadece ikimizin bildiği bir sürü saçma sapan özel detay da bana kaldı artık. Artık sen olmadığına göre bunları hatırlamaya devam etmenin de bir anlamı kalmamıştır heralde. Seni kesin üzmüşümdür ama, umarım üç yıl sonra hala hatırlayacağın kadar kötü bir şey yapmamışımdır. Huzur içinde yat Alp Kaan Dönmez.

12 Ağustos 2012 Pazar

Quote by Hippocrates



"Men think epilepsy divine, merely because they do not understand it... We will one day understand what causes it, and then cease to call it divine. And so it is with everything in the universe."

25 Haziran 2012 Pazartesi

Quote by Isaac Asimov


"Anti-intellectualism has been a constant thread winding its way through our political and cultural life, nurtured by the false notion that democracy means that ‘my ignorance is just as good as your knowledge."

27 Nisan 2012 Cuma

Fiberoptik Mahalle

Bugün eve geldiğimde değişik bir süprizle karşılaştım. Mahallede uzunca bir zamandır sürünen ttnet'in altyapı çalışmaları(üç senedir sürüyordu) sonunda bitmiş ve fiberoptik ağımız olmuş (iyi bak çok güzel TTNET o kadar da kötü değilmiş). E fiberoptik teknolojisi gelmiş ama kimsenin evinde buna uygun modem yokmuş. Bunun için de mahalleliye fiberoptik modem dağıtmaya karar vermişler, hem de bedavaya. Halihazırda 24 aylık kontrat imzalamış sadık(!) müşterilerine öncelik vermişler.

Adil Kullanım Limiti yaklaşık 4-5 yıldır var. Ama benim açımdan uygulamaya geçmesi 1-2 ayı buluyor. Önceleri 150-200 gb download'a karşılık hızımız hiç düşmezdi, şimdi ayın 20'sini geçtikten sonra 50gb kotayı aşmışsam hemen hızı 0.85 mbit'e düşürüyorlar. Sanırım modemi takmaya gelen çalışanların da bilmem kaç mbitlik modemi bağlarken akıllarında olan hız bu değildi:


Modemin kendisi 60'ların radyolarına benzemekle birlikte küçük bir radyatör çakması gibi duruyor. Şekil önemli değil tabi, önemli olan yapabildikleri demek istiyorum lakin 0.67 mbitlik hız, ne bileyim, bu alet için biraz(!) düşük gibi.


Neyse ben karşılaştığım bu süprize bakarken babam da TTNET yetkililerinin "Bundan sonra hızınız 32 mbit" dediğini bana söyledi. Şu anki hızım 0.67 mbit. Kendi elleriyle dağıttıkları en hızlı modemlerinden, fiberoptik altyapılarından bile adil kullanım kotası adaletinden caymayan TTNET'i can-ı gönülden kutlarım.

4 Nisan 2012 Çarşamba

Üçüncü Sınıf Biterken

Tıp fakültesinde üçüncü yılımın sonlarına gelirken şöyle bir geriye bakıyorum da; üç yıl önce şu vakitlerde tıp fakültesini kazanmak için nasıl da uğraşmışım, ne kadar gereksiz bir uğraşmış o. Halen öğrenci sıfatında olmama rağmen konu tıp olunca bir profesör egosuna sahibim, kendimi diğer tüm mesleklerden önemli bir iş yapıyor görüyorum. Ama bunları bana yaptıran tıp fakültesinin ta kendisi. Üniversite sınavlarına hazırlanıp bu yazıyı okuyan sevgili arkadaşım, sana sesleniyorum; başka türlü çekilmiyor da bu melet o yüzden götümüz iki karış havada geziniyoruz valla bak. Üç yıldır progresif bir biçimde içine çekiyor bu bilim adamı, dipsiz kuyu böyle konuyu iki elinle sarıp "he tamam bu kadarmış zamanla öğrenirim" ya da "ya bunu da öğrenmeme gerek yok işime yaramaz" diyemiyorsun. En iyi bildiğin konularda allah vurur hiç bilmediğin konularda peygamber tekme atar. Bilgi çağının değişmez gereksinimi olan karşılaştırma ihtiyacını bilemek için elinden geleni yaparsın çünkü nereden baksan diğer fakülteler geziyor sen mal mal ders çalışıyorsundur.

25 Mart 2012 Pazar

"nobody should have to go to work thinking "oh this is the place i might die today", that's what a hospital is for. an office is for not dying, office is a place to live life to the fullest to the max... an office is a place where dreams come true" michael scott

22 Mart 2012 Perşembe

Centre


Fasbuk'u amerika yaz saati uygulamasına bizden daha önce geçtiği için saatler karıştığından dolayı ingiliz ingilizcesine çevirdikten sonra böyle bir kelime olduğunu hatırladım. Bize ingiliz ingilizcesi öğretmişlerdi lan bu kadar mı asimile oldum diye kendime kızdım, sonra daha aynı ülkede yaşadığım kürt kardeşlerimin konuştuğu dili bilmiyorum lan dedim kendi kendime derken terler içinde uyandım.

Bollocks!

18 Mart 2012 Pazar

Çanakkale Geçilmez



Bugün Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıldönümüydü. Biz de ailecek arabamıza atladık ve tören alanına doğru harekete başladık, ama malesef törene yetişemedik. Her şeyi halktan aldığı güçle yapan Akp protokol geçişi için Çanakkale trafiğini katletti. Önce Çanakkale içinden feribota ulaşmaya çalıştık:



Uzun bir uğraştan sonra karşıya geçebildik ve bu sefer de normal insanların kullanması gereken yolun "protokol" tarafından işgal edildiğini gördük. Protokolün işgal ettiği yol:



Protokolün halka gösterdiği yol:



Bugün Çanakkale bir kez daha işgal altındaydı, ama bu sefer işgal edenler itilaf güçleri değildi.

Not: Kötü çizimler için özür dilerim.

14 Mart 2012 Çarşamba

Fantasy NBA '12 (Lig Bitmeden Önce Son Durum)

Yahoo Fantasy NBA'de regular sezonun sonuna yaklaşıyoruz. Öncelikle kadrom(Rektal Tuşespor) şu şekilde:
Küçük çapta bir lik olduğu için toplamda 2 takas oldu, ben Luol Deng karşılığında Danny Granger'ı aldım, diğer bir takas da Andrew Bogut ile birisi arasında gerçekleşti -kim olduğunu hatırlamıyorum- ama malum Bogut'un sakatlığıyla hüsranla bitti. Bu yılın süprizlerinden Kyle Lowry bendeydi ama iki gün önce gastroenterit sebebiyle 2-4 hafta olmayacağı açıklandı, onun yerine Goran Dragic'i kadroma kattım. Son düzlüğe girilirken sıralama şöyle:

Bu hafta labebe ile maçım var, o maçı kazanıp playofflara ilk sıradan girersem (regular sezonu ilk iki sırada bitiren takımlar playoff ilk turunu by geçiyorlar) ikinci turda 4. ve 5. nin galibiyle eşleşiyorum, ki bu da finali garantilemek gibi bir şey demek. Son düzlüğe girerken durum böyle, heyecanla playoffları bekliyorum.

20 Şubat 2012 Pazartesi

"You can hold yourself back from the sufferings of the world, that is something you are free to do and it accords with your nature, but perhaps this very holding back is the one suffering you could avoid." Franz Kafka

15 Şubat 2012 Çarşamba

Jeremy Lin



Jeremy Lin son maçlarda kendi standartlarını aşsa bile NBA'de herhangi bir oyun kurucu yedeğinin arkasına yeterli gazı aldığında yapamayacağı bir şey yapmıyor. Zaten medyanın da konuştuğu şey o değil. Amerika gibi bir fırsatlar ülkesinde nasıl olup da böyle bir oyuncunun basketi bırakma eşiğine getirildiği. Dört bir yanda dönen acaba bu performansını sürdürebilecek mi sorusunun yanıtı aslında takımının ona vereceği önem ve kendisinin bu az yeteneğine rağmen tutarlılık gösterip göstermeyeceği. Örneğin oynadığı şu dakikalara oranla yaptığı top kayıpları hiç de göz ardı edilebilecek bir şey değil. Şu sıralar şutu giriyor hücumu yönetebiliyor ama bu takımda iki tane atletik özellikleri üst seviye olan NBA'in pozisyonları için en iyi beşinde kabul edilebilecek oyuncuları var. Tabi ki Melo ve A'mare'den bahsediyorum. Jeremy Lin bu yaptığı patlamanın üstüne iki patlama daha yapsa Melo ve A'mare kadar iyi skorer olamaz. Ama şöyle de bir durum var ki o iki oyuncu kendi başlarına Knicks'i hiçbir zaman şampiyon yapamazlar.

13 Şubat 2012 Pazartesi

Desu nôto



L: Kira is childish and hates to lose.
Matsuda: Childish?
Inspector Yagami Sou-ichiroh: and hates to lose?
L: Yes. I'm also childish and hate to lose. That's how I know.

11 Şubat 2012 Cumartesi

Turuncu İndirim '12



Bugün Çanakkale Teknosa'nın önünde YouTube'dan görmeye alıştığım bir alışveriş kuyruğuna rastladım. Babamın iPad diye tutturmaları üzerine gittik, hadi %10-15 artık ne kadar indirim varsa alıcaz yani. Meğersem tek uyanık biz değilmişiz, obviously, şehrin tüm teknoloji esnafı oradaydı. Adamlar sıraya dizmişler milleti, aynı anda üç kişi alıyorlar en fazla, hırsızlık olmasın diye, mübaşir gibi kapıda bi adam dışarıda sokakta bekleyen insanları numaralarıyla(!) çağırıp içeri alıyor. Fakirliğin gözü kör olsun işte alamadan geldik, o şoktan sonra uzun bir süre evde tablet muhabbeti geçeceğini sanmıyorum.

10 Şubat 2012 Cuma

Memories Of A Time To Come



Blind Guardian üç cd'lik best of albümünü yayınladı. İlk iki diskte sevilen parçaların "remastered" versiyonları bulunurken, üçüncü disk'te ise yine eskilerden yayınlanmamış demolar bulunuyor.

Ayrıca ikinci disk'te Bard's Song (In The Forest & Hobbit) ve And Then There Was Silence'ın orkestral versiyonları var.

Elveda House



House'un prodüktörleri sekizinci sezonun son sezon olmasına karar vermişler. İlgili açıklama fasbuk sayfalarında yapıldı. Dizi bittiğinde toplam yüzyetmişyedi bölüm edecek. Fox gibi tamamen ticari amaçlarla yön alan bir kanalda sekiz sezon dayanmak bile dizinin yaratıcısı David Shore için süpriz olsa gerek. Hugh Laurie başta olmak üzere bize yıllardır görsel şölen yaşatan tüm ekibi tebrik ederim. Benim gibi bir çok kişinin hayatına yön veren meslek seçiminde bile etkisi olan bu diziyi unutmak kolay olmayacak.

Çanakkale'de Kar





Bugün, gece yarısını da geçtik artık, on şubat. Çanakkale'de ne soğuklar gördüm ama böyle kar görmedim doğrusu. Çok kısa bir süre yoğun denilebilecek şekilde kar yağmasına rağmen yerler buz kesildi, hava eksili derecelerde gezindiği için yağan kar da erimiyor. Pazartesi okula otobüsle gidicem artık.

Kemal Kılıçdaroğlu müjde diye vaatler  sıralamış. Akıl sağlığımı korumak adına bu vaatleri yorumlamak istiyorum. 1) gençlerin ilk teknolojik...